Duygularınızı Değil, Karnınızı Doyurun!

Duygularınızı Değil, Karnınızı Doyurun!

Hangimiz sinirlenince, yaşadığımız duygusal durumlarda ölçüyü fazla kaçırmıyoruz? Ben sinirlenince yemek yiyenlerdenim. Hemde ölçüsüzce. Hiç abartmıyorum, 8 kişilik pastayı bir anda yediğim anlar oldu. Alkol gibi bir etki yaptı, fazla şeker yüklemesinden midir bilmiyorum sızıp kaldığımı hatırlıyorum. İşe yaradı mı? Yaramadı. Hem yaşadığım stres gitmedi, hemde abartılı yeme bozukluğum yüzünden aldığım kilolar daha çok strese soktu. Stresim birken iki oldu 🙂 Ben duygu durumumu kontrol altına almayı başardım. Sizler içinde Uzman Diyetisyen Gamze Şanlı Ak’ın hazırladığı bu güzel bilgileri sizlerle paylaşmak istedim. İşin aslını uzmanından okuyun…

Teselli Yemekleri

Duygular, beslenmemizi etkileyen önemli faktörlerden biridir. Yapılan araştırmalar, normalin üzerinde yemek yeme sebebimizin %75 oranında duygusal duruma bağlı olduğunu gösteriyor.  Duygularla başa çıkmak için en sık kullanılan teselli aracı ise yemek. Dolayısıyla böyle durumlarda kişi “teselli yemekleri”ne yöneliyor. Bu yemeklerde genellikle yağ ve şeker oranı yüksek yemekler oluyor. Karın guruldadığı için değil de bir duyguyu beslemek için yemek, duygusal yemektir. Yemekler, karnınızı doyurmaktan daha fazla etki yaratır, aynı zamanda duygularınızı beslerler.

Yanlızlık ve Beslenme / Karbonhidrat Bağımlılığı

Kendini yanlız hisseden kişinin genellikle en yakın arkadaşları  yemekler oluyor. Özellikle tatlı, çikolata, cips, makarna, bisküvi gibi yüksek ve basit karbonhidratlı yiyeceklere yönlenen kişilerin algılarının farklı olduğunu belirten Uzman Diyetisyen Gamze Şanlı Ak, kişilerin karbonhidratların serotonin (mutluluk hormonunu) arttırıcı etki göstermesine bağımlı  olduklarını belirtiyor. Ancak bu geçici bir mutluluk sağlıyor. Yüksek oranda kalori alımına bağlı olarak kilo alımı söz konusu oluyor. Yalnızlık nedeniyle yiyen kişiler, kendilerini yeni insanlarla tanışmaya zorlamalı, daha çok dışarı çıkıp sosyalleşmeli. Sıkıntıdan yiyenlerin genellikle zamanlarını iyi planlayamamalarından doğan boş zaman sorunları vardır. Bir şey yapmadıkları zaman kendilerini kötü hissettikleri için bu zamanı, “bir şey yaparak” yani yemek yiyerek doldururlar. Bunun yerine zamanı iyi planlayıp kitap okuma, sinema ya da hoşlanılan bir faliyete yönelmeleri yemekten uzaklaşmayı sağlayacaktır. Bu dönemde tatlılara yönelmek yerine tatlı ihtiyacını karşılayabilmek için taze ve kuru meyvelerden faydalanılabilir. 

En Güzel Olduğumuz Dönem ‘Tanışma’

Tanışma dönemi kişilerin kendilerine en çok özen ve bakım gösterdikleri dönemdir.  Karşısındaki kişiye kendini beğendirme isteği ile hem yediklerine hem de egzersize daha çok önem verir. Tanışma döneminde kişilerin kendilerini daha iyi ve güzel hissetmek için çabaladığını söyleyen Uzman Diyetisyen Gamze Şanlı Ak, kişilerin  bu dönemde dengeli ve sağlıklı beslenme ön plana çıkarması gerektiğini vurguluyor.  Bu dönemde  kadınların fazla kiloları varsa vermek için diyete ve diyetisyene yöneldiğini belirten Gamze Şanlı Ak, aynı zamanda daha fit görünmek için daha fazla  spor yaptıklarını söylüyor. Erkeklerde de durum farklı değildir fit olmak için yediklerine dikkat etmekte ve düzenli olarak egzersiz yapmakta ve genelde trainer ile çalışmaktadırlar. Bu dönem beslenme uzmanlarından en çok destek alınan zaman olarak  kabul edilebilir.

Cicim Ayı ve Beslenme 

Cicim ayları keyif aylarıdır bu nedenle özellikle yemek yeme konusunda bir rahatlama yaşanır. Özellikle yeni yemek yerleri keşfetmek için çıkılan seyahatlerde bolca yemek yenir ve bu döngü devam eder. Kadın erkek fark etmez bu dönemde her iki tarafta genelde kilo alındığını söyleyen Uzman Diyetisyen Gamze Şanlı Ak, ‘Nasıl olsa beni böyle de beğeniyor’ düşüncesi kişinin yemek yerken kendini rahat hissetmesine yol açar ve yemek miktarları artış gösterdiğini belirtiyor. Mutluluk  hissi her ne kadar negatif bir duygu olmasa da, psikolojik yemeye yol açan bir durumdur. Cicim aylarında kilo almamak için yenen miktarların kontrolü önemlidir. Makarna, pilav, börek gibi yüksek ve basit karbonhidrat içeren ve kan şekerini hızlı yükseltip hızlı düşmesine sebep olan tatlılardan uzak durulmalı bunlar yerine tam tahıllar, bulgur, karabuğday, kinoa gibi kompleks karbonhidratlar tercih edilmelidir. Tatlı seçimleri dondurma, sütlü tatlı, meyve tatlıları veya sorbeden yana kullanılmalıdır. Partnerlerin beraber diyet ve egzersiz yapması kişisel başarı oranlarını daha da yükseltmektedir.

Evli Çiftler Neden Daha Fazla Kilo Alıyor?

Yapılan araştırmalar evlenince daha çok kilo alındığını göstermektedir. Uzman Diyetisyen Gamze Şanlı Ak, evlenen kişilerin bekârlara oranla 2.5 ile 4 kg arasında ağırlık artışı yaşadığını söylüyor. Kilo almaya eğilimli olmasının nedenleri arasında ilk sırayı beslenme düzeni alır.  Rutine girmiş ilişkilerde belli bir düzen kurulduğu için uzun süren akşam yemekleri geç saatlere kayabilir.  Kahvaltı ve öğle yemeğine oranla akşam yemeklerinde daha çok çeşit ve daha ağır yemekler masada yerini alır. Ardından tatlı yada meyve ve çerez ile tv karşısında yemek yeme eylemi devam eder. Bu dönemde de kilo almamak için yenen miktarların kontrolü önemlidir. Akşam yemeklerinde protein (et/tavuk/balık) ve sebze ağırlıklı beslenilmeli, makarna, pilav gibi yüksek karbonhidrat alımından uzak durulmalıdır. Tv karşısında tatlı, cips ve kuruyemişler yerine yağsız tuzsuz 1 su bardağı patlamış mısır ve yanında iyi uyumaya destek olacak tarçınlı süt yada 2 yemek kaşığı az yağlı yoğurt içine 1 yemek kaşığı yulaf ve meyve eklenip tüketilebilir.

Kişiler boşanma döneminde süt ürünlerine yöneliyor…

Boşanma dönemi en çalkantılı dönemlerden biridir. Eşinizden ayrıldığınızda kendinizi büyük bir sevgi boşluğunda hissedebilirsiniz bu durumda yapılan en büyük yanlış ise duygusal beslenmenin kollarına kendini bırakmaktır. Sevgi boşluğunu yemekle doldurmak kilo alma sürecini başlatacaktır. Kilo aldıkça kendini beğenmeme ve bunun sonucu olarak yapılan sıkı diyetler ve bırakıldıktan sonra tekrar kilo alma vücutta yo-yo sendromuna sebep olacaktır. Kızgınlık / öfke fazla yemeye en sık sebep olan duygudur. Özellikle bastırıldığı zaman çok huzursuz edicidir ve bu huzursuzluk açlıkla karıştırılır. Depresyondayken, hayat gri ve kasvetli gözükmeye başladığında, yemek daha iyi hissettirecekmiş gibi gelir. Kendisine gelen danışanları arasında yaptığı araştırmalara dayanarak depresyon yüzünden yiyen kişilerin, genellikle süt ürünlerine yöneldiğini (dondurma, çikolata, peynir gibi) belirten Uzman Diyetisyen Gamze Şanlı Ak, süt ürünleri kimyasal yapıları nedeniyle antidepresan ilaçlarla aynı nörolojik etkiyi yapmasına sebep olarak gösteriyor. Boşanma döneminde ağlama krizine girdiniz ve bir kavanoz çikolata kremasını yemek istiyorsanız aman dikkat! 1 kavanoz çikolata kreması  2167 kaloridir yani 144 küp şekere eşdeğerdir. Bunun yerine 2 adet bitter (%70kakao) çikolata yanında 1 bardak yağsız sütlü latte (178 kalori) yada 2 kuru hurma ve 1 bardak çikolatalı soya sütü (180kalori) imdadınıza yetişecektir.

Psikolojik Destek Alın

Mutsuz ve yalnız olduğunuzda, stresli veya sıkıldığınızda sürekli bir şeyler mi yemek yemek istiyorsunuz? Kendinizi yiyeceklerle mi ödüllendiriyorsunuz? Eğer cevabınız ‘Evet’ ise duygusal yiyici olabileceğinizi söyleyen Uzm. Dyt. Gamze Şanlı Ak  duygusal açlığınızı önlemek için dengeli bir programla beraber, gerekirse psikolojik destek almayı öneriyor.

Bir Cevap Yazın

© 2010 - 2018 Nihalce. Tüm Hakları Saklıdır.
Lestat
Önceki yazıyı okuyun:
Sağlıklı Yaşamın Kuralları
Sağlıklı Yaşamın Kuralları

Sıcak havalardan soğuk havalara geçiş sırasında yaşanan sağlık problemlerine hazırlıksız yakalanmamak için sağlıklı yaşamın altın kurallarına uymaya çalışın... 1-) Uyku...

Kapat