28 Senenin Öğrettikleri ve Öğretemedikleri

28 Senenin Öğrettikleri ve Öğretemedikleri

“Çocuktum, ufacıktım / top oynadım, acıktım…” (Ziya Gökalp)

Çocukluğum gelince aklıma hep bu şiir pelesenk oluyor dilime. Ama şimdi çocukluğumdan değil, geride bıraktığım 28 yılın bana öğrettiklerinden bahsedeceğim…

4 Şubat benim doğum günümdü. Geride 28 yılı bıraktım ve 29. yıldan gün aldım. Geriye dönüp baktığımda “Ne çok şey öğretmiş bana bu 28 sene ve ne çok şey öğretememiş” diyorum.

Ne mi öğrendim bu 28 seneden?

İftiranın çok kolay atıldığını öğrendim.

“Susmak Erdemliktir!” sanırken, aslında başkalarının gözünde “Susmak, Onaylamaktır!” olduğunu öğrendim.

Anne sözü dinlemek gerektiğini öğrendim.

Eğer annenin gözü birini tutmuyorsa, o kişiden uzak durulması gerektiğini öğrendim.

Babamın katı kalpli değil, yumuşak kalpli “Hulusi Kentmen” kıvamında bir baba olduğunu öğrendim. “Keşke herşeyi en son babam değil de, ilk önce o duysaymış” dedim.

Herkese herşeyin anlatılmaması gerektiğini öğrendim.

Her candan olana güvenip “Dost” sanmamayı öğrendim.

Her can gibi durana “Kardeşim” denilmeyeceğini öğrendim. Kardeşim diyerek kucak açılan kişilerin seni en zayıf yerinden vurup derin yaralar açabileceğini öğrendim.

6. hissimin son derece kuvvetli olduğunu öğrendim.

Eğer birine ilk için ısınmıyorsa, zorlamanın bir anlamı olmadığını, o kişiden arkadaş olmayacağını öğrendim.

Yaptığın hataların başkaları tarafından unutulmadığını, yaptığın iyiliklerin hemen unutulduğunu öğrendim.

Hayatımdaki önceliğin “Eşim” olduğunu öğrendim.

“Neden?” sorusunu sormamayı, aslında “Neden?” sorusunun cevabını verebildiğimi öğrendim.

Bu devirde kimseye borç verilmeyeceğini öğrendim.

Aslında hayatta çok fazla rezil, orospu ruhlu insanlar olduğunu öğrendim.

Dürüst insanların umursanmadığını, şerefsiz ve yalakaların en popüler adam olduğunu öğrendim.

İnsanların çok rahatlıkla, arkası yarınlı, unutmadıkları yalanlar söylediğini öğrendim.

Namus kavramının kalmadığını öğrendim.

….

28 Senenin Bana Öğretemedikleri

İnce fikirli olmamayı öğrenemedim.

Kendi içim yanarken, başkalarının iç yangınını umursamamayı öğrenemedim.

Kıranı kırmayı öğrenemedim.

Kendini bir şey sananların ağzının payını vermeyi öğrenemedim.

….

Şimdi inzivaya çekildim. “Ne mi bekliyorum?” Yeniden doğmayı. Öğrenemediklerimi öğrenmeyi, öğrendiklerimi hazmetmeyi…

Bir Cevap Yazın

© 2010 - 2018 Nihalce. Tüm Hakları Saklıdır.
Lestat
Önceki yazıyı okuyun:
Havuçlu Bisküvili Top Tarifi
Havuçlu Bisküvili Top Tarifi

Havuç çocuklara çok zor yedirilir. Bu yüzden havuç sevmeyen ve yemeyen çocuklarınız için süper bir tarif. Çocuklarınız içerisinde havuç olduğunu...

Kapat